Soğuk havanın etkisiyle sık rastlanan
orta kulak iltihabının, baş dönmeleri, kulak zarında hasar hatta yüz felcine
kadar ciddi sonuçlara neden olabiliyor. Yüksek ateş, işitme problemleri ve
kulak akıntısı ile gelebilen orta kulak iltihabının özellikle bu aylarda soğuk
havanın etkisi ile sık rastlandığını belirten uzmanlar, tekrarlayan orta kulak
iltihaplarının inatçı baş dönmeleri, kulak zarında hasar hatta yüz felcine
kadar ciddi sonuçlara neden olabildiğini ifade ediyorlar. Orta kulağın,
kulak zarı ve iç kulak duvarı arasında kalan ve işitmede iletimi sağlayan bir
bölümdür. Bu boşluğun enfeksiyonuna orta kulak iltihabı denilmektedir. Orta
kulak iltihapları ani başlangıçlı (akut) veya uzun süreçli olabilmektedir. Ani
başlangıçlı tabloda klinik şiddetli olup; yüksek ateş, şiddetli ağrı, geçici
işitme azalması veya kulakta dolgunluk hissi, kulak zarında delinme olmuşsa
akıntı izlenebilmektedir. Uzun süreçli (kronik) olanlar ise genellikle ani
başlangıçlı orta kulak iltihabının komplikasyonu olarak ortaya çıkmaktadır.
MEVSİMSEL GEÇİŞLER ÖNEMLİ
Sonbahar ve kış aylarının orta kulak
iltihabı geçirme risk ve sıklığının arttığı bir mevsimdir. Bu aylarda; nezle,
grip, sinüzit, farenjit ve bademcik iltihapları daha sık olmaktadır. Tüm bu
enfeksiyonlar hem östaki tüpünün çalışmasını bozarak, hem de mikrobiyal
transportu artırmak yoluyla klinik tabloya neden olabilmektedir. Yine toplu
yaşama geçiş ve özellikle çocuklarda kreş ve okul döneminin başlaması bu
mevsimlerin önemini artırmaktadır.
SIK GEÇİRİLEN ORTA KULAK İLTİHAPLARINI ÖNEMSEYİN
Yılda 3-4'den fazla olan veya 3 ay
zarfında tüm tedavilere rağmen iyileşmeyen orta kulak iltihaplarında altta
yatan sebepleri belirlemek ve bertaraf etmek gerekir. Geniz eti, alerjik nezle,
kronik sinüzit, sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmenin en sık
sebeplerdendir. Erişkin hasta grubunda ise başlangıç dönemde ya da ilk kez olsa
bile, altta mutlaka geniz kanserinin olup olmadığının anlaşılması
gerekmektedir. Sık geçirilen veya iyileşmeyen orta kulak iltihaplarında ilaç tedavisinden
ziyade cerrahi müdahaleler önerilir. Bunlar arasında; kulak zarına mikroskobik
küçük kesiyle drenaj (miringotomi), kulak zarına tüp konulması, geniz eti
operasyonu sayılabilir. Hastalığın seyri ve cerrahın tercihine göre tedavi
şekillendirilmekle birlikte, komplikasyon oluşumunu önlemede çok önemlidir.
Başlangıç dönemde tedavinin gecikmesi durumunda ise kliniğin tipi ve seyri
ağırlaşmakta, tedavide işitmeden çok hastanın yaşamını sorunsuz idame etmesini
hedefleyen ağır cerrahi gerekebilmektedir. Korunmada, üst solunum yolu
enfeksiyonlarından korunma önlemleri (sık el yıkama, havlu gibi ortak eşyaları
kullanmama, hasta kişilerle temasın önlenmesi, klimadan uzak durmak, düzgün
beslenmek, grip salgınlarında toplu ortamlardan uzak durmak, grip aşısı olmak,
tedavide gecikmemek), alerji, kronik sinüzit gibi süregelen rahatsızlıkların
tedavisi, sigara (çocuklarda pasif içicilik önemli) ve hava kirliliğinden uzak
durmak ve reflünün tedavisi önemlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder